Sizin Fotoğraflarınız – 9

ViewSonic Türkiye sponsorluğunda hazırladığımız “Sizin Fotoğraflarınız” köşesinde yorumlamamızı istediğiniz fotoğraflarınızı siz de kolayca bize ulaştırabilirsiniz.

info@fotografdergisi.com mail adresine değerlendirilmesini istediğiniz (en fazla 2 adet) fotoğrafınızı gönderebilirsiniz. Tabi mail içerisinde adınız, soyadınız ve iletişim bilgileriniz de olsun. Her sayıda belli adet fotoğrafı seçerek, genel fotoğraf kuralları çerçevesinde değerlendirip, daha iyi nasıl olabileceğini ve yorumlarımızı sizlerle paylaşacağız.

“Sizin Fotoğraflarınız” köşesine gelen seçtiğimiz fotoğrafları, 19 Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden Prof. Ata Yakup Kaptan yorumladı. Kendisine katkılarından ötürü teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Ahmet Sever

Analog dönemlerin orta format 6×6 film geleneğini anımsatan fotoğrafta kare bir kadraj kullanılmıştır. Son dönemin önemli bir mobil fotoğraf yazılımı olan Instagram da bu geleneğin nostaljik bir uygulayıcısıdır. Kare kadraj fotoğrafın kompozisyon öğelerini kullanırken en çok zorlanılan seçimlerden birisidir. Genellikle simetrik ve durağan kompozisyonlarda tercih edilir. Ahmet beyin bu fotoğrafında seçilme nedeni ise konuya odaklanmak ve ayıklama işlevi görmesi açısından önemlidir. Rahmetli Prof. Sabit Kalfagil Hocamızın da söylediği gibi “fotoğraf, biraz da ayıklamaktır.” Bu kadraj sayesinde fotoğrafın sağındaki ve solundaki çeldiriciler kadraj dışına atılarak geleneksel sokak oyunlarımızdan biri olan misket (cicoz) oyununa odaklanılmıştır. Ancak üst planda yer alan ve alan derinliği uygulaması nedeniyle netsizliğe takılan modeller kadrajın üst bölümüne doğru sıkıştığını hatta kadrajın dışına taştığını söylemek yanlış olmaz. Ön plandaki misketlere netliğin taşınması ve önden arkaya doğru derinlik espasının kullanılması ise bir o kadar doğru. Yol üzerindeki tek kaçışlı perspektif ise derinlik sağlayarak fotoğrafı besliyor.

Damla Kaynar

Damla Hanıma ait ve kentte bir gün batımını betimleyen fotoğrafta dikey bir kadraj kullanıldığını görüyoruz. Genelde uzak planlı kent ve şehir panoraması görünümlerinde bu kadrajlama biçimi pek tercih edilmemelidir. Ayrıca ufuk çizgisi dikey dikdörtgenin tam ortasına yerleştirilerek kent ve gökyüzüne eşit yer verilerek fotoğraf tam ortadan yatay olarak ikiye bölünmüştür. Bu tür fotoğraflarda ufuk çizgisi genelde alttan veya üstten 1/3 oranlarına yerleştirilerek kadrajda boşluk ve hareket sağlanmalıdır. Yine fotoğrafın pozlandığı saat itibariyle seçilen dilimlerin fotoğrafçılık dilinde mavi zamanlar dediğimiz saatlerde olması daha doğru bir seçim olacaktır. Bu saatlerde gökyüzü gözle görülmeyen ancak hissedilebilen bir ultramarin maviliğe bürünür. Bu saatler sabah gün doğumu öncesi ve akşam gün batımı sonrası oluşabilir. Bu mavi ton içerisinde kent ışıkları ise sıcak tonlarıyla fotoğrafı ısıtır. Artık mobil yazılımlar sayesinde mimari yapıların konumunu belirterek her mevsimdeki ışık ve güneş koşullarını rahatlıkla öğrenmemiz mümkündür. Blue Hour Calculator (mavi saatler) veya Magic Hour Calculator (sihirli saatler) gibi anahtarlar kelimelerle Store’lardan indirilip kullanılabilir. Damla hanımın fotoğrafında mimari unsurların kadraj kenarına 90 derece olması ve distort dediğimiz lens sapmalarının yapıları bozmamış olması ise oldukça isabetli bir seçim olarak göze çarpıyor.

Emre Kanik

Gezi fotoğrafçılığı kategorisinde ele alacağımız fotoğrafta yatay kadraj seçimi ve konun yerleşimi çekim açısından doğru seçilmiştir. Yaklaşık 1/3 oranında yerleşeni ufuk çizgisi ve piramidin yerleşimi oldukça isabetli görülmektedir. Her ne kadar deve ve modelin bakış yönlerine boşluk verilmemiş olsa da modelin sağ üst ilgi merkezine konulması fotoğrafa katkı sağlıyor. Yine sağ alt tarafta yer alan ve kadraja kesik olarak alınan deve ise olumsuz bir etki ortaya koyuyor. Bu nedenle biraz daha geniş açılı veya geriden bir kadraj seçimi isabetli olurdu. Mavi gökyüzünün pozlanması, sert ışık koşullarındaki çözüm ve ön-arka plan ilişkisi ise fotoğrafın doğruları arasında yer alıyor.

Mehmet Emir

Mehmet Beye ait fotoğraf her ne kadar anlık konusal yaratıcılık ve görüntü estetiği açısından güzel bir fotoğraf olsa da yine dikey kadraj seçimi ve konumlanan nesnelerin kadraj içerisinde sıkışması olumsuz bir kurgu olarak karşımıza çıkıyor. Ağaç, sarı çiçekler, mimari ve su bir şekilde tam olarak kompozisyon içerisine yerleştirilememiş. Bakış açısı, ön plan arka plan net alan derinliği ve modelin dikeyde sol üst ilgi merkezine yerleşimi ise fotoğrafın doğruları. En doğrusu ise yatay geniş bir plan seçimi ve mimari mekanın kadraj içerisine tam yerleşimi olacaktır.

Mehmet Sait Bozyel

Mehmet Beye ait fotoğraf yalın, minimal anlatımı ve gün batımı lirizmiyle tonlanmış bir ters ışık fotoğrafı olarak karşımıza çıkıyor. Atmosfer ve yer düzlemi arasında ufuk çizgisinin yaklaşık 1/3 oranında yerleşimi ise oldukça doğru. Ters ışığa takılan mimari unsurların ve ağacın lekesel grafiği ise fotoğrafı güçlü kılıyor. Atmosferik derinlik ve tonlamadaki pastoral değerlerin aksiyonu her ne kadar iyi ise de ışık azlığı nedeniyle oluşan kumlanmalar (noise) göze çarpıyor. Yatay kadraj seçiminin konusal dinginliğe katkısı ise oldukça güzel.

Mustafa Kaska

Mustafa Beye ait fotoğraf konusal yaratıcılık olarak, doğanın betonlaşmaya karşı gösterdiği direncin anıtsal bir ifadesi olarak karşımıza çıkıyor. Netliğin bitki üzerinde toplanması ve alan derinliği fluluğu ile oluşturulan ayıklama oldukça isabetli. Ancak en arka planda yer alan bisikletin ölçüsüz alan derinliğine takılarak belirli belirsiz bir nesne olarak algılanması olumsuz bir katkı olarak karşımıza çıkıyor. Dikey kadraj seçimi, simetrik kompozisyona katkı sağlıyor ve oluşturulan üçgen diyagonaller ise kompozisyonu hareketlendiriyor.

Ömer Coşkun

Sevimli ve meraklı yaramazın portresinin ele alındığı bu fotoğrafta netliğin kediye verilerek, yaratılan derinlik üçüncü bir boyut ortaya koyuyor. Ancak ön plandaki yaprakların portrenin ana ifade aracı olan gözleri kesmiş olması ise olumsuz bir seçim. Açı değiştirilerek veya biraz daha bekleyerek gözler tam olarak kadraja dahil edilmelidir. Portrede sağ, sol ve üstten verilen kararlı boşluklar ise fotoğrafın doğruları.

Osman Dereli

Osman Beye ait bu fotoğrafta ise göze çarpan ilk olumsuzluk ufuk çizgisi eğriliğidir. Yer çekimi düzlemi fotoğraf için önemli bir öğedir. İnsan gözü yaşadığımız doğada hep yere paralel bir bakış açısıyla dolaşır. Kafamızı yan bile çevirsek ufuk çizgisini hep düz görürüz. Ancak fotoğraf makineleri ve cep telefonları ile çekim yaparken ufak bir tutuş yanlışlığı bile fotoğrafın eğri olmasını sağlar. Bu nedenle cep telefonu ve makinelerde kırmızı yeşil ışıklarla uyarı veren birde yer düzlemi terazisi vardır. Bu özelliği makinemiz ayarlarından seçerek aktive edebiliriz. Bir de LCD ekranlardaki grid çizgilerden yararlanabiliriz. Osman Beyin fotoğrafının doğruları ise 1/3 ufuk çizgisinin yerleşimi ve dalganın doğru zamanlamayla fotoğraflanmasıdır.

Sinan Aydın

Sinan Aydın’a ait bu fotoğrafta, yalnızlık imgesi ve yalınlık ilk olarak göze çarpıyor. Ancak ışık koşulları ve kara parçasının kararsız bir yapısallıkta olması fotoğrafı olumsuz etkiliyor. Bu bölümdeki perspektif eğriliği gözü rahatsız ediyor. Yine su içerisindeki çöpler ve kuru yosun parçaları gürültü yaratıyor. Teknenin duruş yönüne doğru verilen boşluk (espas) ve teknenin sol alt ilgi merkezinde yer alması ise oldukça doğru bir yerleşim. Bu fotoğraf için doğru zamanlama gün batımı kızıllığı veya gün doğumu ışığında daha iyi bir sonuç verecektir. Bu sayede fotoğraf grilikten kurtulacak ve yalnızlık imgesi daha bir güçlenecektir.

Zinnet Yılmaz

Zinnet Hanımın fotoğrafı güzel bir doğa fotoğrafı olarak karşımıza çıkıyor. Fondaki zengin dokusal yapısallık ve ışık ölçümü hiç fena değil. Özellikle şelalede uzun pozlama ile elde edilen tül etkisi ve kontrastlık dozajında uygulanmış. Ancak fotoğrafta yatay kadraj seçimi şelalenin doğuş ve dökülüş bölümlerinin kadraj dışına taşmasına neden olmuş. Dikey bir kadrajla bu bölümler fotoğrafa dahil edilse hem hiyerarşik bir anıtsallık sağlanmış olacak hem de merak duygumuz ortadan kalkmış olacaktır.