Ülkenin en büyük şehri olan Yangon'da maalesef konaklama yerleri çok fazla değil. Bu yüzden fiyatlar diğer şehirlere göre yüksek. Öncesinde rezervasyon yaptırmanızda fayda var.
Yazı ve Fotoğraflar: Onur Çetinkaya
Uçaktan indiniz, pasaport kuyruğundasınız. İçinizden görevlinin, "inşallah fazla sorgulamadan işlemimi yapar" diye geçiriyorsunuz. Sıra size geldi, pasaportunuzu görevliye uzattınız ve başladınız duaya. Her görevlinin sorduğu standart soru: "Seyahatinizin amacı nedir?". Yahu vizeme bakmıyor musun be adam, turistik yazmıyor mu orada! İş adamına benzer tipim mi var! Yaklaşık otuza yakın ülke gezdim. İlk defa pasaport kontrolünde güler yüzlü bir memurun, "Ülkemize hoş geldiniz, iyi gezmeler dilerim" temennisi ile Myanmar'a ayakbastım. Bu tavır, Myanmar halkının nasıl misafirperver olduğunun ilk göstergesiydi.
Yangon Havaalanı'ndan şehir merkezine taksi ile ulaşımın bedeli sabit, 10 USD. Ödemeyi USD olarak yapabilirsiniz. Uçaktan inen tüm turistler şehir merkezine gideceği için hiç çekinmeden başkalarına taksi ücretini paylaşmayı teklif edin. İnanın, bu herkesin işine geldiğinden, kimse size yan gözle bakmayacaktır. Ayrıca şehir içinde taksi ücretleri gayet ucuz. Ama siz pazarlık yapmayı yine de ihmal etmeyin. Taksimetre ile araları pekiyi değil.
Taksimiz ile havaalanından ayrılıp ana yola girdiğimizde ilk anda bir terslik dikkatimi çekti. Aracımız sağdan direksiyonlu olmasına rağmen yolun sağından gidiyordu. İşin garip tarafı tüm araçlar böyleydi. Aklımdan çok yakın bir zamanda trafik yönünün değiştiği geçti. Şoföre ne zaman değişti diye sorduğumda fourtyfive cevabı ile kendi İngilizcemi sorguladım. Yahu fourtyfive 45 olmuyor muydu? Nasıl olurda 45 sene önce değişen bir kurala rağmen araçların hepsi sağdan direksiyonlu olur. Meğerse son bir kaç yıla kadar ülkede araç yok denecek kadar azmış. Son yıllarda araçlar ithal edilmeye başlandığında, soldan direksiyonların fiyatları sağdan olanlara göre çok daha pahalı olduğundan, bu vatandaşlar da ucuz olanı tercih etmişler.
Hemen önemli bir konunun altını çizmek isterim. Myanmar, kapılarını yeni yeni dünyaya açıyor. Bu sebeple ülkede bankacılık sistemi çok zayıf, ATM bulmanız çok zor. Ayrıca döviz bürosu da… Döviz değişimini kaldığınız otelin resepsiyonunda yapmanızda fayda var. Sokaklarda yürürken yanınıza hemen birileri gelecek ve dövizinizi güzel bir oranda bozmak isteyecektir. Sonrasında banknotunuzun çok temiz olmadığını, azıcık da olsa buruşmuş olduğunu söyleyecek ve ilk vermiş olduğu kuru aşağıya çekecektir. Dikkatli olmanızda fayda var. Şimdi burasını çok dikkatli okuyun. Getirmiş olduğunuz USD banknotlarının üzerinde en ufak bir leke, yazı, mühür olmasın. Kesinlikle geçmiyor. Dikkat ederseniz bizdeki paraların üzerine döviz büroları, bankalar ya küçük bir mühür basarlar ya da tükenmez kalemle paraf yada herhangi bir rakam yazarlar. Bu paraların Myanmar'da karşılığı yok. O yüzden almış olduğunuz banknotlara çok dikkat edin. Olabildiğince yeni olsun. Ayrıca 50 ya da 100 USD götürün. Çünkü 1-5-10-20’lik banknotlar daha düşük kurdan işlem görüyor (uzak doğunun genelinde böyle). Euro pek kabul görmüyor. Kabul görse bile ciddi zarar edersiniz. Bazı yerlerde 1 USD = 1 Euro.
Ülkenin en büyük şehri olan Yangon'da maalesef konaklama yerleri çok fazla değil. Bu yüzden fiyatlar diğer şehirlere göre yüksek. Öncesinde rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Şehrin görülmesi gereken en önemli yeri Shwedagon Pagoda. Bu budist tapınağı, her dinde olduğu gibi kapılarını gün doğumundan önce açıp, gün batımından sonra kapıyor. Budist rahiplerin ibadetlerini izlemek için gün ağarmadan önce ziyaretinize başlamanızı tavsiye ederim. 5 USD’lik giriş bedelini öderken isminizi bir deftere yazıyorlar. O gün içinde bir daha ziyaret etmek isterseniz, ilk girdiğiniz kapıdan tekrar girerek ikinci defa ziyaret edebilirsiniz. Ancak biletiniz yanınızda olsun. Gün doğumu ve gün batımında ayrı güzellikler sergileyen bu mekanı, iki ayrı zaman diliminde de ziyaret etmenizi tavsiye ederim. İçeride fotoğraf makinesi ve tripod kullanmak serbest. Myanmar’daki Budist tapınaklarında ayakkabı ve çorapla dolaşamıyorsunuz. Girişte ufak bir bağış karşılığında ayakkabılarınızı emanete bırakabilirsiniz. Tavsiyem terlikle gitmeniz. Bir poşete terliklerinizi koyarak yanınızda da taşıyabilirsiniz. Hem ağırlık yapmayacak hem de istediğiniz kapıdan çıkabileceksiniz. İçeride soğuk su sebilleri var. Her daim ücretsiz su içebilirsiniz. Bardaklar herkesin kullanımına açık olduğu için yanınızda plastik bir bardak ya da boş bir su şişesi olmasında fayda var. Olmadı "kutsal mekandır, şifa niyetine" deyip, benim gibi içersiniz. (Yine de bardağın az öpülmüş noktalarını tercih etmeye çalışın)
Yemek konusu biz Türk gezginlerinin en büyük sıkıntısı. Bu konuda sanırım haklıyız. Türk olduğum için söylemiyorum, bunu seyahatlerim sırasında tanıştığım, ülkemizi ziyaret etmiş ya da ülkelerinde Türk restoranına gitmiş herkes söylüyor. Türk mutfağı tartışmasız dünyanın 1 numarası. İyi yemeğe alışmış bir millet olunca diğerleri kötü geliyor. Myanmar' da uzak doğuya has sokak restoranları mevcut. Ancak Tayland ile kıyaslanamazlar. Etrafınızda uluslararası yemeklerin olduğu yerler göreceksiniz. Ancak tavsiyem kafe tarzı yerler. Burada şaşırtıcı derecede lezzetli şeyler yiyebilirsiniz. Bu gibi yerler daha modern olduğu için menüleri fotoğraflı. Ayrıca klimalı ve ücretsiz internet bağlantısı mevcut. Müşterileri de daha üst düzeyde ve çalışanları iyi derecede İngilizce biliyor (Ancak "salt" dediğinizde sos getirirlerse şaşırmayın. Tuz, uzak doğu mutfağında pek kullanılmıyor. Birçok yerde mutfağa girip tuz aradığımı biliyorum). Fiyatları da bize göre ucuz. İnternet demişken, bağlantı hızının çok yavaş olduğunu belirtmekte fayda var.
Şehirde görülmesi gereken diğer bir yer de Kandawgi Gölü’ndeki Karaweik adlı, Myanmar mimarisi ile yapılmış tekne restoran. Gayet lüks olan bu restorantta fiks akşam yemeği 25 USD (içecekler hariç). Yemek sırasında yerel dans gösterileri mevcut. Ayrıca gölün çevresi de yeşillik içinde bir park. Yemek yiyip bir şeyler içebileceğiniz mekanları da mevcut.
Şehir içindeki halk pazarları bir fotoğrafçının muhakkak görmesi gereken yerler. Bizimkilere biraz benzese de farklı olan yönleri çoğunlukta. Açıkta sergilenen et, tavuk ve balık ürünleri biraz midenizi kaldırsa da ilginç kareler çıkarmanıza vesile olacaktır. Yangon'dan sonra sırada Mandalay var. O da bir dahaki bölümde. Görüşmek üzere…
YORUMLAR