Hint Okyanusu’nda yer alan ve bugün büyük bir turizm kapasitesine sahip olan Maldivler 1970’li yıllarda turizm açısından neredeyse bilinmiyordu.
Yazı ve Fotoğraflar: Ömer Serkan Bakır
Bir fotoğraf severe en çok hangi ülkelere gitmek istediğini sorduğunuzda belli başlı cevaplar alırsınız. Bunların hangi ülkeler olduğunu da kolayca tahmin edebilirsiniz. Peki ya Maldivler? Açıkçası itiraf etmeliyim ki bugüne kadar Maldivler’i görmek için pek bir çaba sarf etmedim. Şimdiye kadar hayallerimi de süslemedi. Prontotour’un Maldivler’e yapacağı basın gezisi için davet aldığımda hemen internette Maldivler fotoğraflarına kısaca göz attım ve tarihi hakkında birkaç satır okudum. Sonunda pek çok insanın gitmek için can attığı bu eşsiz yer hakkında ne kadar az şey bildiğimi anladım. Daha çok tatil ve balayı için tercih edilen Maldivler hakkında sizlere kısa bilgiler verip, izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Bu seyahat sırasında Canon’un yeni DSLR fotoğraf makinelerinden biri olan EOS 7D Mark II’yi de test etme imkanı buldum. Bu makine ile ilgili yorumlarımı ve detayları burada bulabilirsiniz! Burada gördüğünüz tüm fotoğraflar da Canon EOS 7D Mark II ile çekildi.
THY ile direkt uçuş
Gezimiz, Türk Hava Yolları’nın başkent Male’ye yaptığı direkt uçuş ile başladı. Yaklaşık 7 saat süren son derece keyifli bir yolculuktan sonra Male’ye sabah saatlerinde vardık. Maldivler’e vize olmadığını hemen hatırlatmak isterim. Sadece basit bir giriş formu dolduruyorsunuz ve pasaport işleminiz sadece bir iki dakika sürüyor. Havaalanı küçük bir ada parçası üzerine kurulmuş. Buradan hem sürat tekneleri hem de deniz uçakları ile gideceğiniz otele transferiniz hızlı bir şekilde sağlanabiliyor. Biz de havaalanından çıktıktan sonra sadece birkaç metre yürüyerek, ilk kalacağımız otel olan Anantara Dhigu Resort’a gitmek için sürat teknesine geçiyoruz. Sürat tekneleri oldukça hızlı gidiyor ve açık denizde bazen size oldukça sarsıntılı anlar yaşatabiliyor. Eğer deniz tutuyorsa bunun için önleminizi önceden almanızı önerebilirim. Gideceğimiz adaya yaklaşık 40 dakikalık hızlı bir yolculuktan sonra varıyoruz. Bizi iskelede yerel müziklerle kalabalık bir ekip karşılıyor. Bu tesiste kalacağımız odalar su üstü villası denen bir konseptte… Genellikle tüm tesislerde su üstü ve plaj villaları diye iki ana kategori bulunuyor. Su üstü villaları diğerlerine göre biraz daha pahalı. Tabi fiyatları düşük ve yüksek sezon tarihleri de etkiliyor. Burada iki gece kalacağız. Su üstü villaların hepsi birbirini görmeyecek şekilde tasarlanmış. Oldukça geniş olan odaların önünde size özel güneşlenme alanları ve denize girebileceğiniz mini bir iskele yer alıyor. Banyodaki detaylar ise size her türlü konforu ve rahatlığı sunacak şekilde uygulanmış. Odalara yerleştikten sonra Anantara Dhigu, Anantara Veli ve Naladhu Maldives oteller kompleksini gezmeye başlıyoruz. Bu üç ada da birbirine çok yakın olmasına karşın müşteri profilleri ve fiyatları birbirinden oldukça farklı. Mayıs ayı düşük sezon olduğu için bu aylarda hem fiyatlar daha uygun hem de etraf oldukça sakin. Çoğu yerde sahilde sizden başka kimse olmadan denize girebiliyorsunuz.
Maldivler’de yapılabilecek özel bir etkinlik de günbatımı balık avcılığı… Bizi alan tekne yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuktan sonra balık tutacağımız keyifli bir yere getiriyor. Ancak nedendir bilmem ama büyük balıklar oltamıza gelmiyor. Daha küçük balıklarla idare ediyoruz. Bu tuttuğumuz balıklar bir sonraki akşam pişirilip masamıza getirilecekmiş. Tekneden inişte bu balıklarla doymayacağımızı anlayıp, tekne görevlilerine hediye ediyoruz.
İlk iki günü bitirdikten sonra tekrar havaalanına sürat tekneleri ile gidiyoruz ve konaklayacağımız diğer tesis olan Per Aquum Niyama’ya gitmek için deniz uçağını kullanacağız. Deniz uçağına ilk defa bineceğim için biraz heyecanlıyım. Tabi ilk olarak fotoğraf makinemi çantamdan çıkarıp boynuma asıyorum. Uçak oldukça küçük, 16 kişilik… Ben pilotların hemen arkasındaki ilk koltuğa geçiyorum. Pilotlarla aramda her hangi bir kapı yok. Pilotlar da alışık olduğumuz profilden oldukça uzak. İki pilotta şortla ve parmak arası terlikle gelip yerlerine oturuyorlar. Bu keyifli yolculuk yaklaşık 45 dakika sürüyor. Maldivler’deki irili ufaklı adaları havadan görmek gerçekten çok güzel. Uçaktan fotoğraf çekmek ise pek o kadar kolay olmuyor. Oturduğum yerden görülen pervane, camın yansıması ve camdaki kirler işi oldukça zorlaştırıyor. Ama bu tecrübeyi yaşamak bile güzel. Uçağın inişi ise oldukça yavaş ve sarsıntısız… Pilotlar deniz uçağını iskeleye ustalıkla, sanki bir araba gibi yanaştırıyorlar. Bu tesiste de yine bizi kalabalık bir ekip karşılıyor. Bu adada plaj villalarında kalacağız. Manzara büyüleyici… Odalar bir o kadar etkileyici ve şaşırtıcı… Burada kaldığım oda hemen deniz kenarında ve odanın önünde kendi özel havuzu var. Banyo ise oldukça ilginç… Odadan açılan bir kapı sanki bahçeye çıkar gibi… Banyo dışarıda ve ağaçların arasında konumlandırılmış. Etrafında kimsenin sizi göremeyeceği yükseklikte duvarla çevrilmiş. Bu tesiste de diğer farklı odaları ve özel bölümleri geziyoruz. Gün batımı zamanı geldiğinde tekne turu gezintisi ile gün batımını çekmeye gidiyoruz.
Unutulmaz şnorkel deneyimi
Ertesi gün şnorkel deneyimi için tekne ile özel mercan resiflerinin bulunduğu bir bölgeye gidiyoruz. Burada şnorkellerimizi takıp Maldivler’in su altını keşfetmeye başlıyoruz. Su altı meraklılarının en fazla keyif alacağı aktivitelerden biri olduğunu hemen söylemeliyim.
Ertesi sabah erkenden bir diğer tesis olan Per Aquum Huvafen Fushi’ye doğru deniz uçağı ile yola çıkıyoruz. Burada su altında bulunan ve gerçekten farklı bir deneyim yaşadığımız, tüm yorgunluğu attığımız LIME SPA’da masaj yaptırıyoruz.
Tüm bu yorucu ama bir o kadar da keyifli programın son akşam yemeği Salt Restoran’da… Burası sadece deniz mahsulleri sunan, çok özel bir restoran. Önümüze o kadar çeşitli deniz ürünleri konuyor ki, önce bir süre sadece seyrediyoruz. Sonra yemeğin ortasında biri gelip bizi bu güzel rüyadan uyandırıyor. “Uçağınıza geç kalıyorsunuz” diyen bu kişiyi dinleyip, sürat teknelerine geçiyoruz ve yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuktan sonra ilk geldiğimiz yer olan Male Havaalanı’na varıyoruz. Dönüş yine Türk Hava Yolları ile direkt İstanbul… Dönüş yolculuğu yaklaşık 8 saat sürüyor. İstanbul’a sabaha karşı iniyoruz. Ama aklım hala o yarım bırakıp kalktığımız akşam yemeğinde…
Majaa Kollah Chey (İyi Eğlenceler)
Maldivler hakkında: Hint Okyanusu’nda yer alan ve bugün büyük bir turizm kapasitesine sahip olan Maldivler 1970’li yıllarda turizm açısından neredeyse bilinmiyordu. 1972 yılında ilk tatil köyü kuruldu ve ilk turistler gelmeye başladı. Maldivler, 1190 mercan adasının 26 atolde zincirleme olarak kümelenmesiyle meydana gelmiş. Atoller kuzeyden güneye doğru dağınık bir şekilde 90.000 kilometrekare alana yayılmıştır. Ancak bunların sadece %1’lik bir alanı kara parçası oluşturmaktadır.
Küresel ısınma ve çevre kirliliği Maldivler’in doğal çevresi için tehdit oluşturmaktadır. Bazı uzmanlar önümüzdeki 50 yıl içerisine Maldivler’in sular altında kalabileceğini öngörmektedir. Ada sayısı: 1190, üzerinde yaşanılan ada sayısı: 201, tatil köyleri: 112.
İklim: Maldivler’de tropik bir iklim bulunur ve belirgin iki mevsim yaşanır. Kuzeydoğu Musonu olarak bilinen kurak mevsim Nisan ayından Aralık ayına kadar devam etmektedir. Yağışlı mevsim olan Güneybatı Musonu ise, Mayıs ayından Nisan’a kadar sürer. En yüksek hava sıcaklığı ortalama 32 derece, en düşükse 24 derece civarındadır. Ortalama gün ışığı süresi 8 saattir.
Aktiviteler: Maldivler dünyanın önde gelen sualtı dalış merkezlerindendir. Maldivler, çok çeşitli deniz canlısına, flora ve faunaya sahip binden fazla mercan adasına ev sahipliği yapmaktadır. Maldivler’in pek çok yerinde çok iyi sörf noktaları yer alır. Tatil köylerinin pek çoğu PADI sertifikasına sahip dalış merkezleridir ve tecrübeli dalış eğitmenleri ile keyifli şnorkelle yüzme ve fotoğraf çekebilme imkanına sahip olabilirsiniz. Deniz paraşütü, jet ski, su kayağı, kano, yelken, rüzgar sörfü gibi eğlenceli daha pek çok su sporu da yapılabilir. Kişi ve gruplara özel uçuşlarla fotoğraf çekim turlarına çıkabilirsiniz. Deniz uçakları ile özel bir rota izleyerek keyifli çekimler yapabilmeniz mümkün. Büyük balık avlarına meraklıysanız Maldivler’de tam size göre pek çok balık avı turu bulabilmeniz mümkün. Adadan adaya gezintiler yapabilir ve yaşam olan veya yaşam olmayan pek çok adayı keşif amaçlı ziyaret edebilirsiniz. Çoğu tesiste pek çok özel SPA terapileri uygulanır. En ilginç tesis ise, Per Aquum Huvafen Fushi’de bulunan sualtı SPA merkezidir. Ayrıca bazı tesislerde size özel Yoga ve yemek atölyelerine de katılabilirsiniz.
Yemek: Maldiv mutfağı hiç kuşkusuz balık ve deniz ürünleri üzerine kuruludur. Hint ve Sri Lanka mutfağına benzer özellikler taşır. Büyük tesislerde tüm dünya mutfağından örnekler bulunabilir. Tesisler yemek kalitesine ve çeşidine oldukça önem verir. Sunulan yemeklerin görüntüsü de bir o kadar ilgi çekicidir. Tatlı çeşitleri ise herkesin damak tadına hitap edecek kadar çeşitlidir.
Nasıl gidilir? Maldivler’e Türk Hava Yolları direkt uçuşları ile gidebilirsiniz. Prontotour’un kişiye özel veya paket turları ile bu özel doğa cennetine gidebilir, sıra dışı deneyimler ve unutulmaz bir tatil yaşayabilirsiniz. http://www.prontotour.com/Paket-Turlar/Maldiv-Turlari
Maldivler fotoğrafları için aşağıdaki yön tuşlarını kullanabilirsiniz.
YORUMLAR