Nikon’un ilk full frame aynasız fotoğraf makinesi olan Z7 modelini bir hafta boyunca test ettik ve izlenimlerimizi sizler için derledik.
Yazı ve Fotoğraflar: Uğurhan Betin
Nikon’un ilk full frame aynasız fotoğraf makinesi olan Z7 modelini bir hafta boyunca test ettik ve izlenimlerimizi sizler için derledik.
Nikon Z7’nin teknik bilgilerini internetten okumuşsunuzdur, ama deneyimlerimi anlatmadan önce okumamış olanlar için kısa birkaç teknik özelliğinden bahsedeyim. Z7’nin sensörü tam kare (Full Frame) CMOS, 35,9×23,9 mm ve 45,7 milyon piksel çözünürlükte. Sensör arkadan aydınlatmalı olduğundan gece çekimlerinde daha iyi performans ve tutarlılık sağlamanın yanında enerji tüketimini azalttığından pil ömrünü uzatmakta. Yeni sensör aşırı ısınma yapmadan 9 fps seri çekim hızında fotoğraf çekebilmekte. ISO aralığı 64 – 25600 arasında… 5 eksenli sabitleme sistemi çok iyi performansa sahip. Elde çok daha düşük enstantane hızlarında çok başarılı netlikler elde etmenizi sağlıyor. Video çözünürlüğü 4K 30 fps ve dışardan ek kayıt cihazı kullandığınızda 10 bit renk işlemeye sahip oluyor. 1080p Full HD çözünürlükte saniyede 120 kare slow motion kayıt yapabiliyorsunuz. Videoda tüm zamanların en iyi ve hızlı otomatik netleme özelliğine sahip. Yeni ve büyütülmüş bayonet Z-mount kullanıldığından Z7 için yeni seri objektifler kullanılmakta. Ancak adaptörle eski objektiflerinizi de kullanabiliyorsunuz. Sadece 5 eksenli netleme adaptörle eski objektifleri kullandığınızda 3’e düşüyor. Kayıt için XQD kart yuvası kullanmakta. Z7’nin boyutları 134×100,5×67,5mm, gövde ağırlığı ise 585 gram. 493 netleme noktasıyla nerdeyse sensörün tüm yüzeyinden netleme noktası alabilmekte. Sağlam magnezyum alaşımlı şasi, zorlu iklimlerde ve sert koşullarında çalışma avantajı sağlamak için hem toza hem de hava koşullarına dayanıklı. Uzaktan çekim yapabilmenizi sağlayan yerleşik Snap Bridge bağlantısı mevcut. Bluetooth Low Energy ve Wi-Fi, kamera ile cep telefonu veya tabletleriniz arasındaki iletişim kurmanızı ve uzaktan kumanda etmenizi sağlıyor. Eski Nikon serilerinde kullanılan EN-EL15b şarj edilebilir lityum-iyon pil kullanan Z7, şarj başına yaklaşık 330 kare çekim yapabiliyor.
Kamerayı elime alır almaz ilk dikkati çeken üst konsolunda bulunan dijital ekran oldu. Nikon bu dijital ekran geleneğini son film kameralarını ürettiği 90’lı yıllardan beri sürdürmekte. Bu özellik piyasadaki az sayıda aynasız kamera tarafından kullanılıyor.
Z serisi için ürettiği objektifleri kullanmak için tasarlanan geniş bayonet yapısı da ilk ve en çok dikkati çeken değişikliklerden. “Eyvah! Makineyle birlikte yeni objektifler fazla masraf” diye düşünmeyin. Yeni Z serisi objektiflere geçmek istemiyorsanız adaptör kullanarak eski objektiflerinizle devam edebilirsiniz. Ancak yeni Z serisi objektiflerde testlerde çok iyi puanlar almakta. Kameranın ebat ve ağırlığı oldukça azalsa da diğer marka full frame aynasız kameralara göre %3 ile 5 daha büyük ve ağır. Ancak bu fark elle ölçtüğünüzde fark edilmeyen bir oranda. Aynasız kamera kullananların 2 büyük şikayeti oluyor, pil ömrü ve sensör kirliliği… Diğer rakipleri kadar olmasa da Z7’de de bu sorunlar dikkat çekebilir. Ben Z7 testinde tam gün çekime çıktığımda 1.5 pil harcadım. Aynasız kameralarda pil sorunu normal bir durum. Sensörden başka vizörün de elektronik olması ve çekim boyunca açık olmaları pil ömrünü kısaltıyor. Sensör kirliliğinin nedeni de tüm aynasızlarda sensörün önünde perde olmamasıyla ilgili. Perde olursa vizörü kullanamayacağımızdan bu hiç bir aynasız kamerada kısa vadede çözülemeyecek bir sorun. Yenilenmiş son teknoloji 45.7MP’lik sensöre sahip olması ve yeni objektifleri nedeniyle çekimlerde kusursuz bir keskinlik ve renk yorumuna sahip. Çoğu aynasız kameralardaki gibi Z7’nin de LCD arka ekranı dokunmatik ve açı verilebiliyor. Ancak ekran sadece dik yönde hareket edebiliyor.
Test sırasında en inanılmaz bulduğum şey, 5 eksenli görüntü sabitleme (VR) özelliği ile elde tripod hassasiyetinde çekim yapabilmeniz. Loş bir odada elde 1/4 sn enstantanede yaptığım çekimler oldukça net çıktı. Netleme noktaları tüm sensör çerçevesinde sık aralıklarla dağıtılmış. Ayarlardan tamamen sesiz ve sarsıntısız moda geçmek mümkün.
Video testlerinde de çok başarılı buldum. Artık olmazsa olmaz 4K UHD ve 1080p’de 120 kare slow motion çekim özellikleri eklenmiş. Time lapse sonucunu kameranın üzerindeki yazılım sayesinde D800 ve D850’lerde olduğu gibi anında çekip izlemeniz mümkün. Time lapse, 4K’dan başka 8K gibi yüksek çözünürlükle de çekilebiliyor. Videoda 1,5 kroplu moda geçip objektif odak yakınlaştırmasını da artırabilirsiniz.
İstanbul’un daima dünyanın en iyi görüntü alınabilen şehirlerinden biri olması burada yaşayan fotoğrafçılar için de bulunmaz bir nimet. Kamerayı ve 24-77mm Z-mount objektifi çantama attığım gibi test etmek için ben de kendimi İstanbul sokaklarında buldum. İlk heyecan, fotoğraftan önce videosunu kullandım. Sarsıntı gidericisi o kadar iyi ki bazı mekanlarda gimbala ihtiyaç duymadan çekim yapabildim. Tabi daha büyük kamera hareketleri ve tempolu yürüyüşlerdeki sarsıntıları ortadan kaldıracak kadar değil. Nikon yeni Z serisi objektiflerinde 70-200mm f/2,8 objektif üretmediğinden adaptör takarak eski seri DSLR objektiflerini kullanabiliyorsunuz. Kadıköy Rıhtım ve Yeldeğirmeni semtlerinde adaptörle kullandığım 70-200mm objektifle çektiğim testin sonuçlarından oldukça memnun kaldım.
Tek sorun adaptörle kullanılan objektiflerin netleme sırasında çok önemli olmasa da orijinal objektiflerine göre biraz zorlanması. Özellikle video çekimi sırasında odaklama ses yaptığından sesli çekimlerde biraz daha tedbirli olmanız gerekiyor. Buna karşılık kendi objektiflerini kullandığınızda kusursuz netleme ve sıfır sessizlikle çalıştığından en ufak bir sorun yaşamıyorsunuz.
Karanlık ve aydınlık bölgelerin büyük farklılıklar gösterdiği karelerde oldukça iyi sonuçlar elde ettim. Galata Köprüsü gibi karanlık ve açık alanlar arasında en az 5 stop fark olan denemeler yaptım.
Bilgisayarda fotoğrafı açarken yaptığım bir iki zorlamalı müdaheleye rağmen bozulmalar olmadan çok iyi sonuçlar aldım. Cami avluları ya da kapalı alanlarda hem içerisi hem pencere dışını ışık olarak dengeleme konusunda oldukça başarılı bir müdahale aralığına sahip.
Bu ışık toparlama aralığı ters ışıklarda da çok başarılıydı. Akşamüstü ters ışıkta Eminönü Meydanı’nda çok iyi sonuçlar aldım. Çok karanlık kalan insanlarda detay almak için bu bölgeleri 5-6 stop açtım, ışık patlayan bölgeleriyse 2-3 stop kıstım. İnsanların yüzleri kıyafetlerindeki detaylar ortaya çıkarken zeminde de ışık patlamaları yok oldu.
ISO testlerini istediğim karanlığı ve hareketliliğe sahip olması açısından metroda yaptım. Testlerimi 800 ile 1600 ISO aralığında yaptım. Oldukça başarılı ve temiz sonuçlar elde ettim. 5 eksenli görüntü sabitleme özelliği sayesinde düşük enstantanede iyi sonuçlar alındığından ISO’yu çok zorlamaya gerek kalmıyor.
Son değerlendirme olarak tavsiye eder miyim, evet ederim. Hatta kendime de ısrarla tavsiye ederim! Uzun zamandır Nikon’un Full Frame aynasız kamera çıkarmasını bekleyen biri olarak, Nikon Z7’yi denediğim bu bir haftalık sürede iyice alıştım, ayrılmak biraz zor oldu açıkçası…
YORUMLAR