Hem tablet hem dizüstü bilgisayar olarak dikkat çeken Huawei MateBook E modelini inceledik.
Yazı: Ömer Serkan Bakır
Günümüzde pek çok fotoğrafçı ve içerik üreticisi çektikleri görüntüleri izlemek veya düzenlemek için yanlarında mutlaka bir dizüstü bilgisayar taşıyor. Profesyonel içerik üretiminde oldukça fazla ekipman kullanıldığı için de yanınızda taşıyacağınız dizüstü bilgisayarın ağırlığı ve büyüklüğü oldukça önem kazanıyor.
Uzun bir yolculuğa çıkan, seyahat fotoğrafçısı bir arkadaşımızı düşünelim. Fotoğraf makinesi, objektifler, şarj cihazları, tripod, hafıza kartları, aydınlatma ürünleri derken çantaların nasıl ağırlaştığını çok iyi biliyorum. Bir de bu çantalara dizüstü bilgisayarı ekleyin! Benzer ekipmanlarla ben de uzun seyahatlere çokça çıktım. Bu yüzden kullandığımız ekipmanların ağırlıklarının bizim için ne denli önemli olduğunu belirterek yazıma başlamak istedim.
Fotoğraf Dergisi’nin Haziran-Temmuz sayısında fotoğraf severlerin ilgisini çekeceğini düşündüğüm, kompakt boyutlara sahip farklı bir ürünü inceledik. Huawei MateBook E inceleme konuklarından biri oldu. Huawei’nin ilk Windows 11’li tablet PC’si olan MateBook E aynı zamanda yine Huawei’nin ilk ikisi bir arada tasarımlı tablet bilgisayarı.
Fotoğraf çantasına rahatça sığıyor
12,6 inç boyutunda olan MateBook E, 7,99 mm inceliğinde ve 709 gram ağırlığında bir tablet bilgisayar. Bu haliyle neredeyse her fotoğraf çantasına rahatlıkla sığabiliyor. Yeni MateBook E, hareket halindeyken üretken kalmak isteyenler için özel olarak tasarlanmış bir ürün. Yapılan iş ne olursa olsun her zaman ve her yerde daha üretken olabilmeyi sağlayan tablet bilgisayar, çok yönlü hibrit tasarım, akıllı etkileşim özellikleri, profesyonel düzeyde performans ve yüksek multimedya çözümleri sunuyor. Kısaca yeni MateBook E, kullanıcıların işlerini daha hızlı ve verimli bir şekilde yapmasına yardımcı olmak için geleneksel dizüstü bilgisayarların ve tabletlerin avantajlarını birleştiren güçlü bir üretkenlik aracı olarak karşımıza çıkıyor.
İlk bakışta öne çıkan özellikleri…
Huawei MateBook E’nin öne çıkan özellikleri ile ürünü incelemeye başlayalım. 11. nesil Intel Core i5 1130G7, 16 GB RAM, 256 GB depolama alanı ve Intel Xe Graphics ile donatılan MateBook E, istenirse hem klavye, hem touchpad, hem dokunmatik ekran hem de Huawei M-Pencil kalemiyle kullanılabiliyor. Ayrıca normal bir PC gibi klavye ve fare bağlantıları ile monitör dahil tüm çevresel PC birimlerini de destekliyor. Thunderbolt 4 destekli USB-C formunda bağlantı noktası ile 40Gbps veri aktarımı ve iki adet 4K 60 Hz monitör bağlantı desteği (veya 1 adet 8K 60 Hz monitör desteği) haricinde, her türlü USB cihaz ve harici ekran kartları da dahil olmak üzere MateBook E’ye bağlanabiliyor. 12,6 inç boyutunda, yüzde 90 ekran-gövde oranlı, 2.5K çözünürlüklü, P3 renk gamı destekli, 1.000.000:1 kontrast oranlı 600 nit parlaklıkta OLED ekrana sahip MateBook E, biraz önce de söylediğim gibi sadece 709 gram ağırlığında. Sıfırdan yüzde 100’e 90 dakikadan kısa sürede şarj olmasını sağlayan 65 Watt hızlı şarj desteği ile gelen tablet bilgisayar, mobil üretkenliği artırmaya yardımcı oluyor.
Hibrit çalışma düzenine uygun…
Günümüzde hem teknolojik hem de sosyal gelişmeler hibrit bir çalışma düzenine geçmemizi sağladı. Artık insanlar diledikleri yerden çalışmak ve üretken kalmaya devam edebilmeyi istiyorlar. Huawei de esasında bizlere sunduğu ekosistemindeki akıllı cihazlarla bu vizyona büyük katkı sağlıyor.
Pek çok markanın farklı tabet modellerini incelemiş biri olarak, MateBook E’yi kesinlikle farklı bir kategoride değerlendirmek gerekiyor. Bilgisayar olarak PC kullandığım için bu ürünü fotoğrafçılık ve ofis uygulamaları tarafında klasik bir tablete göre çok daha kullanışlı bulduğumu belirtmeliyim. MateBook E inceleme için geldiğinde 3-4 günlük kısa bir gezi için Sapanca’ya gitmiştim. Bu gezi esnasında da bu yeni tablet bilgisayar ile epey vakit geçirdim. Önceden yüklenmiş Windows 11 ile geldiğinden hem klavye hem de tablet formunda alıştığım tüm iş akışını rahatça yönetebildim. Özellikle M-Pencil ile kullanılabilmesi de fotoğraf ve video editleme esnasında oldukça fayda sağlıyor.
Gövdenin yuvarlatılmış kenarları, geleneksel dizüstü bilgisayarlarda bulunan daha keskin emsallerinden farklı olarak daha rahat bir tutuş sunarken daha akıcı bir tasarım sağlıyor. Özellikle elde tablet formunda kullanırken tutuşu ve ekran büyüklüğü eğlence amaçlı kullanım için de uygun bir seçenek olduğunu kanıtlıyor.
Profesyonel düzeyde renk doğruluğu…
İçerik üreticileri ve fotoğrafçılar için kullandıkları taşınabilir bilgisayarların ekranları da önem taşıyor. MateBook E’nin öne çıkan özelliklerinin başında, tutarlı bir görüntüleme deneyimi için profesyonel düzeyde renk verimliliğine ve 600 nit maksimum parlaklığa sahip Huawei OLED Real Color FullView ekranı geliyor. MateBook E, 12,6 inç yüzde 90 ekran-gövde oranına sahip. P3 geniş renk gamını destekleyerek Delta E<1 profesyonel düzeyde renk doğruluğunu da sunuyor. Bu özellikler, iç veya dış mekanlarda ekranın keskin ve doğru renkleri göstermesini sağlıyor. Ayrıca, MateBook E donanım düzeyinde düşük mavi ışık teknolojisi kullanıyor ve TÜV Rheinland Full-Care Eye Care 2.0 sertifikasını alan ilk Huawei 2’si 1 arada dizüstü bilgisayar…
Bir başka önemli nokta da MateBook E ile Huawei M-Pencil da kullanılabiliyor. 2’si 1 arada cihazla eşleştirilen ekran kalemi, 4.096 basınç hassasiyeti seviyesini ve sadece 2 ms’lik gecikmeyi destekleyerek yüksek duyarlılıkta kullanım sunuyor. MateBook E farklı kullanım açılarını destekleyen Akıllı Manyetik Klavye ile de uyumlu. Cihazda tek USB-C bağlantısı yer alıyor. Bu yüzden cihazla birlikte aynı anda birden fazla ekipman kullanacaksanız bir USB-C çoklayıcı edinmenizde fayda var. Bu sayımızda MateBook E ile de kullandığımız bir USB-C hub incelemesini bulabilirsiniz. Eğer böyle bir cihaz edinirseniz hafıza kartlarınızı aktarabilir, harici hard diskleri aynı anda kullanabilir, projeksiyon cihazına ya da monitöre kablo (HDMI ya da USB-C) ile bağlanabilirsiniz.
16 GB RAM ve 512 GB SSD
Üretkenlik anlamında öne çıkan tablet bilgisayarda 11. Nesil Intel Core işlemci ve Intel Iris Xe grafik kartına yer verilmiş. Çoklu görev performansı ve depolama ihtiyaçlarını karşılamak için 16 GB’a kadar çift kanallı RAM ve 512 GB yüksek hızlı SSD kullanılmış. MateBook E, Independent Shark Fin Fan ile standart olarak geliyor ve 2’si 1 arada dizüstü bilgisayarlar için yeni bir çıta oluşturan yüksek soğutma performansı sağlayan sekiz katmanlı bir ısı dağıtım sistemi içeriyor. Bu sayede uzun kullanımlarda ısı dağıtımı ve soğutma işi sorun olmaktan çıkıyor.
Tablet formunun avantajları
MateBook E’nin ekranı klavyeden ayrılıp sadece tablet olarak da kullanılabiliyor. Böylece örneğin, her yerde fotoğraf düzenleme ve seçme işlerinde daha verimli kullanılabiliyor.
Huawei MateBook E, dört mikrofon ve dört hoparlörle donatılmış. Bu sayede kuvvetli ve kaliteli bir ses deneyimi sunuyor. Sesli aramalarda daha iyi kullanıcı deneyimi için Huawei tarafından geliştirilen AI gürültü engelleme ve kişisel ses geliştirme teknolojisi ile ortam gürültüsü etkin bir şekilde en aza indiriliyor. Ses dört yaygın senaryo (Müzik, Film, Çağrı, Oyun) için otomatik olarak optimize edildiği için kullanıcılar herhangi bir manuel ayar yapmadan sürükleyici seslerin keyfini çıkarabiliyorlar.
MateBook E’deki ön ve arka kameraların tümü, yüksek çözünürlüklü sensörler ve geniş diyaframlı lens ile donatılmış. MateBook E, mikrofondan 5 metre mesafeye kadar doğru ses alımı için dörtlü mikrofon sisteminden faydalanıyor; ayrıca çevresel gürültüyü azaltmak ve aktif konuşmacının sesini geliştirmek için yapay zekalı gürültü engelleme ve Kişisel Ses Geliştirmeyi de destekliyor. Bu, konuşmacının daha kaliteli ve net bir sesle duyulmasını sağlayarak daha verimli iletişim kurulmasına yardımcı oluyor.
Süper Cihaz İşbirliği
MateBook E, yalnızca sorunsuz veri aktarımını değil, aynı zamanda donanım yeteneklerinin paylaşımını da sağlıyor. Uygun Huawei akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayar gibi cihazlar arası işbirliği deneyimi MateBook E modelinde de yer alıyor. Süper Cihaz özelliği ile birçok ürün sorunsuz bir şekilde birbirine bağlanabiliyor ve bu sayede hızlı, basit, doğrudan işbirliği yapılabiliyor. Bağlandıktan sonra kullanıcılar, bilgisayardaki birden fazla cihazda dosya paylaşımını yönetebilirken, hoparlörler, kulaklıklar ve yazıcılar gibi diğer cihazlara da kolayca bağlanabiliyor. Başka bir deyişle, Süper Cihaz, PC’ye güçlü bir hepsi bir arada entegrasyon yeteneği vererek, birden fazla cihazın tek bir cihaz olarak entegre edilmesine ve böylece çoklu cihaz iş birliğinin gerçekleştirmesine ve paylaşılan kaynakları yönetmesine izin veriyor.
YORUMLAR