Canon'un en güçlü full frame aynasız fotoğraf makinesi EOS R1'i inceledik.
Yazı ve Fotoğraflar: Ömer Serkan Bakır
Canon, bir süre önce duyurduğu EOS R1 full frame aynasız fotoğraf makinesini satışa sundu. Fotoğraf profesyonelleri tarafından merakla beklenen bu yeni makineyi bizler de kısa bir süre inceleme fırsatı bulduk. Bu yazımızda EOS R1’in öne çıkan ve kullanırken dikkatimizi çeken bazı özelliklerine değineceğiz.
EOS R1, Canon’un aynasız R serisindeki ilk amiral gemisi modeli olarak öne çıkıyor. Şimdiye kadar R serisinde birçok model satışa çıktı. EOS R1, yüksek performansı ve güvenilirlik mirasıyla ünlü EOS-1 serisinin EOS R ailesindeki ilk fotoğraf makinesi…
Güçlü performans
Bu yeni model gelişmiş özellikleri ile profesyonel fotoğrafçıların ilgi duyacağı türden bir fotoğraf makinesi. EOS R1 ile özellikle spor, aksiyon ve haber fotoğrafçıları hem fotoğraf hem de video çekimlerinde üst seviye bir performans elde edebilirler. Bildiğiniz gibi bu tarz profesyoneller, kullandıkları fotoğraf makinelerinin gövde sağlamlığı, dayanıklılığı, zor şartlara uyumu, pil ömrü, veri transfer imkanları, objektif çeşitliliği, görüntü kalitesi ve tabi seri çekim performansı gibi kriterlere her zaman çok dikkat ederler. İşte bu noktada EOS R1’in geliştirilmesinden tasarımına kadar her ince detay titizlikle düşünülmüş. Tabi günümüzde gelişmiş bir fotoğraf makinesinin sınırları zorlaması ve fotoğrafçı ile konu arasında bir köprü kurması da isteniyor. Bu yüzden yeni modelde en yeni sensörler, gelişmiş işlemciler, göz algılama alanları, karmaşık sahnelerde bile doğru çalışan algılama algoritmaları da yer alıyor.
Canon R objektif çeşitliliği…
EOS R1’de 24.2MP arkadan aydınlatmalı istiflenmiş CMOS sensör kullanılmış. Bu yeni sensör sayesinde düşük ışıklı ortamlarda ve hızlı seri çekimlerde yüksek performans elde edilebiliyor. Makinede kullanılan Çapraz Tip AF hem yatay hem de dikey çizgilere duyarlı olduğundan özellikle düşük ışık ve düşük kontrastta daha fazla netlik ve hassasiyet sağlıyor.
RF lens yuvasına sahip bu modelde de Canon R objektif çeşitliliği kullanıcılara çok iyi optik keskinlik sunabilecek seçenekler ortaya koyuyor. Biz de yaptığımız çekimlerde objektif olarak RF 28-70mm f/2L USM ve yeni RF 70-200mm f/2.8L IS USM Z modellerini kullandık. Bu iki objektifin keskinliği ve netlik performansı ayrı bir alkışı hak ediyor açıkçası…
Yüksek işlem gücü
Makinede düşük ışıkta veya diğer zorlayıcı çekim koşullarında 8,5 stop’a kadar avantaj sunabilen sensör kaydırmalı görüntü sabitleme özelliği bulunuyor. Bu sayede çok düşük enstantane hızlarında da çekimler yapılabiliyor. Makinede hem elektronik hem de mekanik enstantane bulunuyor. Mekanik 30-1/8000sn, elektronik ise 30-1/64000sn enstantane hızı ile çekim yapılabiliyor.
Birlikte çalışan DIGIC Accelerator ve DIGIC X iki görüntü işlemcisi, EOS R1’in devasa miktarda veriyi hiç olmadığı kadar hızlı işlemesine olanak tanıyor. Bunun sonucunda yüksek hız, doğruluk ve görüntü kalitesi elde ediliyor. ISO değeri 100-102.400 (50-409.600) arasında ayarlanabiliyor.
Yeni geniş OLED EVF
EOS R1’de çok yönlü değişken açılı, 2.1 milyon piksellik 3.2 inç dokunmatik bir LCD kullanılıyor. Elektronik vizör (EVF) ise gerçekten görülmeye değer… 0.64 inçlik OLED vizör buğulanma direnci, ayarlanabilir büyütme, diyoptri ayarını kitleme ve karartmasız çekim gibi özelliklere sahip. R1’de göz kontrollü gelişmiş bir AF algoritması da kullanılıyor. Ancak bunu deneme fırsatımız olmadı.
Buğulanmayı önleyen yüksek çözünürlüklü EVF ve büyük vizör koruyucu kapağı, uzun süreli spor çekimleri için rahat bir fotoğraf makinesi olmasını sağlıyor. Yeni eklenen iki aşamalı AF-ON düğmesi, tek bir düğmede iki programlanabilir işlevin hemen etkinleştirilmesine olanak tanıyor.
Çift CFexpress hafıza kartı yuvası
EOS R1, çift CFexpress hafıza kartı yuvasına sahip. Böylece en yeni ve hızlı hafıza kartları ile kesintisiz bir çekim ortamı hazırlanabiliyor. Makinenin tutuşu ve ergonomisi gerçekten çok iyi. Hem yatay hem de dikey tutuş sayesinde konu takibi ve çekimler rahatça yapılabiliyor. Magnezyum alaşımlı gövde ve özel kaplamalar zorlu ortamlar ve uzun kullanım senaryoları düşünülerek tasarlanmış. Gövdedeki tuşların sayısı ilk bakışta biraz akıl karıştırabiliyor. Her zaman alışık olduğumuz tuşlar, Canon kullanıcıları için anlaşılır olsa da hem makine üzerinde hem de menüde pek çok ayar bulunuyor. Çekim stilinize ve çalışma alışkanlıklarınıza göre özelleştirilebilen birçok düğme de yer alıyor. Açıkçası ilk başta da belirttiğim gibi bu makine ile uzun bir süre geçiremedim. Bazı işlevleri anlamak için kullanma kılavuzunu indirdiğimde karşıma 1150 sayfalık bir kitapçık çıktı! Yani her ayar ve en ufak bir detay ince ince detaylandırılmış.
Çift pil için şarj cihazı
Pil süresi uzun süre sahada olan fotoğrafçılar için oldukça önemli… Bu makinenin kutusundan çiftli pil şarj cihazı ve devasa bir pil çıkıyor. Lityum iyon pil, LCD ekran ile yaklaşık 1.330 çekim, EVF ile yaklaşık 700 çekim yapabiliyor. Tabi bu rakamlar kullandığınız ayarlara ve çekim ortamına göre değişiklik gösterecektir. Makine kart ve pille birlikte 1115 gram ağırlığa sahip. Boyutları ise yaklaşık olarak 157,6×149,5×87,3mm. Evet, hafif ve kompakt bir makine olmadığı anlaşılmıştır sanırım. Peki, bu ağırlık ve büyüklük çekim aşamasında bize başka neler sunuyor?
Derin öğrenme gücünden faydalanıyor
EOS R1, konuları tanımlamak için derin öğrenmenin gücünden faydalanırken DIGIC Accelerator işlemcisi onları her zamankinden daha doğru bir şekilde izleyip yakalayabiliyor. Aksiyon Önceliği modu, konuyu eyleme göre bile tanımlayabiliyor ve sonraki adımı tahmin etmenize yardımcı oluyor.
Deklanşöre yarım bastığınızda 20 kare sürekli arabelleğe alınmaya başlıyor. Çekimi yaptığınız sırada “önceden çekilmiş” kareler de kaydediliyor. Yani EOS R1’in maksimum 40 kare/saniye çekim hızı sayesinde deklanşöre basmadan yarım saniye öncesini de kaydedebiliyorsunuz. Daha düşük çekim hızlarında ise ön çekim süresi uzayarak size daha fazla esneklik sağlıyor.
Makine yüksek hızlı performans sunarken; derin öğrenme, görüntü çözünürlüğü artırma ve parazit azaltma ile bu çözünürlük oranı makine içinde 96 milyon piksele kadar ulaşıyor. Saniyenin 1/400’üne kadar geliştirilmiş flaş senkronizasyon hızları, beyaz ayarı ve görüntü pozlama değerlendirmesiyle farklı fotoğrafçılık türlerinde daha fazla tutarlılık ve çok yönlülük kazandırıyor. Ayrıca, EOS R1 240 kare/sn’de Full HD’nin yanı sıra 60 kare/sn’de 6K veya 120 kare/sn’de 4K çözünürlükle hibrit multimedya işlevselliğini de destekliyor. Video imkanları ve detayları apayrı bir konu… Burada video özelliklerine girmiyorum. Zaten meraklıları Canon web sitesinde tüm detayları bulabilirler.
Endüstri standardı dosya adlandırma, ayrı fotoğraf/video klasörleri ve News ML-G2 standardında gelişmiş etiketleme desteği de sağlıyor. Gövde içinde Wi-Fi6E/11ax 6GHz’i destekleyerek yeni aktarım hızı seviyeleri sunuluyor. EOS R1 ayrıca gövde içinde 2,5 Gbps Ethernet bağlantısı ve Dual Threaded FTP’yi destekliyor.
Sonuç olarak öne çıkan birkaç özelliğinden bahsettiğimizde bile bu kadar yer tutan yeni EOS R1, profesyonel özellikleri ile göz dolduruyor. Tabi her güzel şeyin bir fiyatı var. Bu modelin de pek ucuz olmadığını söyleyebilirim. Ancak zaten her fotoğraf meraklısının bu makineye ihtiyacı da yok. Ayrıca bu makine sınıfında rekabetin çok zorlu olduğunun altını çizmek isterim. O yüzden bırakalım kararı spor ve aksiyon fotoğrafçıları versin.
Canon EOS R1 incelemesini Youtube kanalımızda aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
YORUMLAR