Aynasız fotoğraf makineleri ilk çıktığında, dikkat çekmesi ve daha kolay pazarlanması açısından ilk başta söylenenlerden birisi DSLR makinelere göre çok daha hafif olmalarıydı. Peki, full frame aynasız fotoğraf makinelerinde durum nasıl?
Yazar: Ömer Serkan Bakır
Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken, “DSLR makinem artık çok büyük geliyor, daha küçük ve hafif bir aynasız makine almak istiyorum” dedi. Ben de kendisine hak verdim. Ama almak istediği full frame aynasız makineyi sadece moda olduğu ya da biraz daha hafif olacağı için tercih etmemesi gerektiğini bir türlü anlatamadım. DSLR setini tüm objektifleriyle epey zarar ederek satmak ve sonunda hiç de ucuz olmayan yeni bir set kurmak da cabası…
Aynasız fotoğraf makineleri ilk çıktığında, dikkat çekmesi ve daha kolay pazarlanması açısından ilk başta söylenenlerden birisi DSLR makinelere göre çok daha hafif olmalarıydı. Bunu söyleyenler tabi ki haksız sayılmazlar. 4/3 ya da APS-C sensör kullanan aynasız fotoğraf makineleri halen oldukça hafif ve kompakt boyutlara sahip. Bu pazarlama taktiği yıllarca devam etti. Aynasız modeller gelişti, pek çok özellik eklendi. Sonra full frame aynasız makineler çıktı. İşte bu noktada full frame aynasız makineler DSLR makinelere göre ağırlık avantajını kaybetmeye başladı. Hem de sadece gövde olarak değil objektiflerin ağırlık ve boyutları açısından da… Bu yazıyı yazmaktaki esas sebeplerimden birisi de Sony G Master serisinden çıkan 70-200mm f/2.8 objektif oldu. Özellikle Canon ve Nikon DSLR kullanan fotoğrafçıların vazgeçilmez objektiflerinden biri olan 70-200mm f/2.8 sonunda Sony full frame kullanıcıları için de yapıldı. Henüz test etme imkanım olmasa da kaliteli bir objektif olduğu belli. Ancak burada kalitesini değil sadece ağırlığını ele almak istiyorum.
Sony 70-200mm f/2.8 GM OSS objektifin ağırlığı 1480 gram. Fotoğraf severlerin en çok tercih ettiği Canon 70-200mm f/2.8L IS II USM objektifin ağırlığı ise 1490 gram. Yani aralarında sadece 10 gram fark var!
Peki, durum fotoğraf makinesi gövde ağırlıklarında nasıl dersiniz? Birbirine pek çok açıdan en yakın iki makinenin ağırlık karşılaştırması ise şöyle… Sony A7R II’nin gövde ağırlığı 625 gram. Canon EOS 5Ds’nin gövde ağırlığı ise 930 gram.
Çantanızda 70-200mm f/2.8 tele objektifle bir aynasız full frame taşımak isterseniz toplam ağırlık: 2105 gram oluyor. (625 gram gövde + 1480 gram objektif)
Canon’un yüksek çözünürlük değerine sahip DSLR modeli ile 70-200mm f/2.8 objektifin toplam ağırlığı ise: 2420 gram. (930 gram gövde + 1490 gram objektif)
Kısaca, sadece hafif olsun diye full frame bir aynasız makine kullanırsanız sağlayacağınız avantaj sadece 315 gram oluyor.
Sony G Master objektiflerle ilgili detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz.
Prof. Sabit Kalfagil’in “Hangi aynasız fotoğraf makinesi?” yazısını da okumanızı öneririm.
YORUMLAR
Değerli yazınız için teşekkürler.
Yazının sonundaki aynasız setin ağırlığı ile ilgili bir düzeltme yapmak istedim; Gövde ve lens ağırlıklarının toplamı 2015 değil 2115 gram olması gerekiyor. (Nihai avantaj hesaplanırken 315 şeklinde doğru yazılmış)
İyi günler
Yorumunuz için teşekkürler. “2015” değil “2105” olması gerekiyordu ve düzeltildi.
Tabi bu soylediklerinizi sadece ff makineler için dikkate alıyoruz.
Çarpanli makineler için durum tam olarak böyle değil sanırım.
Tabi ki…
Böyle büyük ve ağır bir lensle tabi arada fazla bir fark olmayacaktır ancak tak gez bir lens alıp makineyi boynunuza asıp gezmek isterseniz dslr ve aynasız makinenin farkını hissedebilirsiniz.
Burada aynasızın avantajı hem dslr kalitesine sahip hem de günlük kullanımda daha hafif olabilme yeteneğine sahip olması bence.
Aynasız makinelerin çekim hızı, vizör özellikleri vs gibi diğer ekstraları da ayrı bir durum.
Yorumunu için teşekkürler… Bu yazı sadece full frame aynasız makinelerin ve düşük diyaframlı objektiflerin ağırlıkları üzerine bir fikir vermek için hazırlandı.
Kime göre? Neye göre?
Büyük lens ile kıyaslanırsa arada 300, 500 gramın tabiyki pek bi farkı olmaz burdaki mevzu aynasız makina ile de profosyonel bir lens alıp işini görebilir yada kit lensi ole günlük gezi vb çekimlerini yapabilirsiniz demek isteniyor. Ben bir fotoğrafcı olmadigim halde bu aynasız makinaların mantığını anlayabiliyorum. Ama bu yazıyı yazan arkadaş dslr makinalara rakip veya altarnetif makinaların piyasaya sürülmesi heralde zoruna gitmiş olsa gerek ki böyle boş beleş bir yazıyı yazma gereği duymuş.. üzülerek ben okuduğum yazıdan bunu çıkarttım..
Yorumunuz için teşekkürler… Bu yazıda aynasız-DSLR makine karşılaştırması yapılmıyor. Kaldı ki sitemizde onlarca yazıda aynasız fotoğraf makinelerinin önemi ve hayatımıza getirdiği esnek kabiliyetler vurgulanıyor.
Yazıyı tekrar okursanız, sadece full frame aynasız fotoğraf makinelerinin, üzerinde düşük diyaframlı objektiflerle kullanıldığında çok da hafif olmadığı açıklanıyor. Yani yazının başlığındaki gibi amacınız sadece hafif bir makine almaksa “full frame aynasız almadan önce tekrar düşünün” deniyor.
Sırf yazı olsun, sayfa dolsun diye yazılmış boş beleş bir yazı, Hatta bu güne kadar aynasızların eleştirildiği en boş yazı desem yeridir.. Okurken harcadığım zamana acıdım yeminle..
Yorumunuz için teşekkürler… Bu yazı sadece full frame aynasız makinelerin ve düşük diyaframlı objektiflerin ağırlıkları üzerine bir fikir vermek için hazırlandı.
kisaca ff dslr kullanan kisi, ff aynasiz alirsa agirlik anlaminda cok avantaji olmuyor diye anliyorum. peki croplu dslr kullanan kisi, croplu aynasiz alirsa o zaman agirlik anlaminda kayda deger bir avantaj varmi
Merhaba,
Croplu DSLR makinelerin de belli bir ağırlığı ve büyüklüğü var. Croplu aynasızlara geçildiğinde hem ağırlık hem de gövde büyüklüğü olarak kayda değer bir küçülme olacaktır. Özellikle croplu aynasız makinelerin objektifleri (f/2.8 dışında) çok daha kompakt yapıda…
Fotoğraf çekerken yaşadığım genel bir “profesyonel makine ile çekim yasak” sıkıntısı nedeniyle ff dslr sistemi ff aynasız ile değiştirmeyi düşünüyordum yazınızı bu gün itibariyle okuyuncaya kadar. (cep telefonuyla serbest herhalde.. ki profesyonel değilim; son derece amatörüm. ) çantadan bazuka gibi çıkarttığınız zaman illa ki birileri tedirgin oluyor. ama aynı lens sistemini aynasızda da edindikten sonra kasanın ufak/hafif olması hakikaten anlamını yitirecek. bu nedenle farklı bakış açısı için teşekkür etmek istedim