Gökçeada, eski ismiyle İmroz, Kuzey Ege’deki iki Türk adamızdan biri. Büyüklük açısından bir bilgi olması adına Gökçeada, Bozcaada’nın yaklaşık 7-8 katı büyüklüğünde.
Yeme-İçme
Gökçeada’nın en büyük özelliklerinden birisi de yemeklerde en taze ve doğal ürünlerin kullanılması. Adada serbest hayvancılık yapılıyor. Yani hayvanların başında bir çoban bulunmuyor. Serbest dolaşan hayvanlar daha çok kekik ve yabani otlarla besleniyor. Böylece lezzetli kırmızı et elde ediliyor. Özellikle fırında oğlak süper… Tabi sadece bu değil, diğer et yemeklerinde de farkı anlayacaksınız.
Gökçeada’da Kaleköy Limanı’nda daha çok balık restoranları bulunuyor. Merkezde ise et yemekleri, oğlak, sebze ve zeytinyağlı yemekler sunan 4-5 tane düzgün restoran bulunuyor. Restoranların çoğu aile işletmeleri… Çok profesyonel bir hizmet beklemeyin diye söylüyorum.
Fotoğraf: Ömer Serkan Bakır – Sony A7R II ile çekilmiştir.
Daha önce de yazmıştım. Yemekten sonra gece kulübüne falan gitmeyi düşünüyorsanız yanlış yerdesiniz demektir. Adada yemekten sonra ya Kaleköy Limanı’nda çay bahçelerinde ya da Merkez’de Efibadem Pastanesi’nde çay içebilirsiniz. Efibadem Pastanesi demişken… Buranın ünlü badem kurabiyesinden ve sakızlı muhallebisinden de yemenizi tavsiye ederim.
Fotoğraf: Ömer Serkan Bakır – Sony A7R II ile çekilmiştir.
Zeytinliköy’de adanın en ünlü dibek kahvesini yapan 2-3 tane Rum kahvesi bulunuyor. Burayı ziyaret edip, dibek kahvesini içmeyi de unutmayın sakın.
YORUMLAR