Canon Eurasia, EOS 6D Mark II’nin Türkiye tanıtımı kapsamında düzenlediği Kayseri, Kapadokya ve Erciyes’i kapsayan basın fotoğraf gezisinde Fotoğraf Dergisi olarak biz de yer aldık.
Yazı ve Fotoğraflar: Ömer Serkan Bakır
Canon Eurasia, EOS 6D Mark II’nin Türkiye tanıtımı kapsamında düzenlediği Kayseri, Kapadokya ve Erciyes’i kapsayan basın fotoğraf gezisinde Fotoğraf Dergisi olarak biz de yer aldık. Üç günlük bu unutulmaz gezi de Canon’un yeni makineleri ve objektiflerini de deneyimleme fırsatı bulduk.
Esasında üç güne sıkıştırdığımız bu gezi çok daha uzun bir sürede de yapılabilir. Ancak vaktimizi gerçekten verimli kullanarak Kayseri, Kapadokya ve Erciyes’te muhteşem manzaralara tanıklık ettik ve birazını da fotoğraflamaya çalıştık.
İlk gün, son birkaç yıldır fotoğraf severlerin bir hayli ilgisini çeken ve farklı mevsimlerde kendine özgü etkileyici görüntüler sunan Yılkı Atları’na gidiyoruz. Atların toplanmasını beklerken etrafta fotoğraf çekiyoruz. Daha önce pek çok kere at fotoğrafı çekmiştim. Ancak burada nasıl bir şeyle karşılaşacağımı hayal edemiyorum. Derken atlar yavaş yavaş toplanmaya başlıyor. Biz de Hürmetçi Sazlığı’nda göletin etrafında toplanmaya başlıyoruz. Atlar uzaktan gözükmeye başlıyor. Yüzlerce atın üzerimize doğru koşarak gelmesi kalbimizin biraz daha hızlı atmasına neden oluyor. Suların içerisinden ilerleyişleri devam ediyor ve önümüzden geçiyorlar. Hepsi bu kadar değil tabi… Tekrar, tekrar ve bir daha geçiyorlar. Yakınımızdan geçtiklerinde durduğumuz çamurlu bölge sallanıyor. “Telaş yok” diyor yanımızdakiler hemen…
“Atlar bize biraz daha uzak geçsinler, şimdi de şuradan” isteklerimizi de kırmıyorlar. İlk defa bu kadar büyük bir sürüyü fotoğraflıyorum. Konu çok iyi, ışık için aynı şeyi söylemek zor. Ancak sonuçta herkes mutlu ayrılıyor buradan.
Kayseri’de olmamızın bir büyük avantajı da tabi ki yemekleri… Biraz fazla kaçırsak da şimdi o yemekler önümde olsa diye düşünüyorum bu yazıyı yazarken.
Kayseri’de bizleri gezdiren, fotoğraf rehberliği yapan bir dostumuzdan da bahsetmek istiyorum. Birçoğunuz zaten tanıyor olabilirsiniz Nuri Çorbacıoğlu’nu… Nuri, Kayseri’de hem fotoğraf atölyeleri ve etkinlikler düzenliyor hem de Anadolu’ya Yolculuk Fotoğraf Turları’nı organize ediyor. Kendisini Facebook ve Instagram’da takip edebilirsiniz.
İkinci gün sabah erken bir saatte Kapadokya bölgesine hareket ediyoruz. Hava balon uçuşu için uygun. Grubumuz iki balona bölünüyor ve işte gökyüzündeyiz. Balon diğer hava araçlarına göre fotoğraf çekmek için en sevdiklerimden. En başta sessiz ve tabi sarsıntısız. Arşivimize farklı havadan Kapadokya kareleri daha ekliyoruz böylece.
Güray Yeraltı Müzesi ve bir iki yere daha uğradıktan sonra Sultan Sazlığı’na doğru yola koyuluyoruz. Acıktık mı ne? Akşam yine Kayseri yemeklerinin tadına bakıyoruz.
Ertesi gün Sultan Sazlığı’nın bir başka köşesinde küçük bir iki mezraya gidiyoruz. Arkada Erciyes Dağı bütün ihtişamıyla karşımızda… Daha sonra kamış işçilerinin yanına gidiyoruz. Önde kamış balyaları arkada yine Erciyes… Buradan da Erciyes kayak merkezine gidiyoruz. Bu sene tüm Türkiye’de kar yağışı epeyce az. Erciyes’te de öyle. Ancak kayak tutkunları için bu bir sorun olmuyor Erciyes’in yüksek noktalarında…
Su gibi akan bu üç günün sonunda güzel kareler, dostluklar ve anılar kalıyor belleğimizde. Tekrar geri dönüyoruz İstanbul’a, herkes kendi hikayesinin peşine…
YORUMLAR