DJI'ın en yeni ve en iddialı drone modellerinden Mavic 3'ü inceledik.
Yazı ve Fotoğraflar: Cem Saner
Herkese merhaba… Bu yazımızın konusu DJI’ın “eski efsane yeni bölüm” sloganı ile lanse ettiği Mavic 3. Biz de dronumuzu aldık, test ettik ve emin olmak istedik, bakalım gerçekten efsane mi, değil mi?
Aslına bakarsanız Mavic 3’ün siparişini verme ve teslim alma aşamasına gelene kadar bile kısa çaplı bir macera yaşadık diyebiliriz. Siparişimizi verdiğimiz 16 Aralık günü ve yazıyı yazdığım gün olan 10 Ocak arasındaki fiyatlar bir indi bir çıktı. Sipariş ile teslim alma arasındaki günleri “uyguna aldık-pahalıya geldi” diyerek geçirdik. Bu konuda satın aldığımız firmayı da açıkçası tebrik etmek istiyorum. O dönem kur fazla hareketli olduğu için dolardaki değişiklikleri birebir yansıtma politikası uyguladılar, dolar düştüğünde fiyatı da ona göre revize ettiler ve Mavic 3’ün fiyatını düşürdüler.
Neyse, gelelim esas konumuza… Mavic serisinin tüm modellerini kullanmış biri olarak bu model içinde rahatlıkla söyleyebilirim ki her yeni modelde olduğu gibi Mavic 3’te daha kutusunu açtığınızda cihazı çalıştırmadan vay be, epey kaliteli dedirten bir drone olmuş.
Dış görünüşünden başlarsak, model kendinden öncekilere göre kullanılan materyal kalitesi olarak farklı olduğunu hemen belli ediyor. Belki ufak bir ayrıntı ama Mavic 3’ün paketlenmesi bile önceki modellerden daha iyi. Diğer artı bir güzelliği de taşıma çantası. Çanta eski modeller gibi daracık, sıkış tıkış değil, büyük de değil ama isterseniz büyütülebiliyor. Önceki modellerin çantalarına ekstra bir kablo koymak bile problem olurken bu sefer o sorunda çözülmüş ve gayet şık ve kullanışlı bir tasarımı olan bir çanta ortaya çıkmış.
Yine dış görünüşünden devam edersek, pervaneler değişmiş, ilk kez kıvrımları olmayan pervaneler kullanılmış. Çarpışma önleyici sensörler’in yeri ve şekli değişmiş, eskisine göre çok daha geniş bir alanı tarayan sensörler konulmuş. Mavic 3 ağırlık olarak da biraz kilo almış ve standart modelin ağırlığı batarya değişikliğinden dolayı 895 gram olmuş, biraz da boyu uzamış. Batarya demişken hemen değineyim, batarya da eski modeller gibi üstten yükleme değil Mavic Air modelinde olduğu gibi arkadan yüklemeli olmuş.
Yeni Kameralar…
Teknik özelliklerine de değinecek olursak, üzerinde konuşulması gereken bir sürü yenilik var. Tabii en büyük değişiklik kamera ve sensörde, daha doğrusu kameralarda… Mavic 3 iki adet kameraya sahip, bunlardan birisi Kamera diğeri ise Tele Kamera olarak adlandırılmış.
Önce tele kameranın özelliklerine bakalım. 4000×3000 piksel çözünürlükte sadece JPEG fotoğraflar çekebileceğiniz, yarım inç’lik bir sensörü olan, f/4,4 değerine sahip bir kamera. Teknik özellikleri ilk bakışta çok iyi görünmese de 28x zoom özelliği tüm açıklarını kapatıyor gibi.
Ana kameraya bakarsak, orada değişiklik çok. Sensör değişmiş ve Mavic 2’de bulunan 1 inç’lik sensör yerine 4/3 APS-C sensör tercih edilmiş. Bu değişiklik fotoğraf ve video kalitesinde inanılmaz bir fark yaratmış diyebilirim. Çektiği fotoğrafların çözünürlüğü 5280×3956 piksel, f/2.8-11 diyafram aralığına sahip 24mm’lik bir lens kullanılmış.
Mavic 2 Pro’da maksimum 4K olan video çözünürlüğü artık 5.1K maks. 50 fps, 4K’da ise 120 fps. Eğer Full HD çekim yapar ve slow motion özelliğini kullanırsanız 200 fps çekim yapabilirsiniz.
Uzun Uçuş Süresi
En başta belirttiğim gibi, boyutların büyümesinin sebebi batarya değişikliği ve bu değişiklik uçuş süresine çok olumlu şekilde yansımış. Hava koşullarına da bağlı olarak 46 dakika havada kalabilen Mavic 3 kendi segmentindeki diğer modellere epey bir fark atmış ve yine koşullara bağlı olarak uçuş mesafesi 30 km’ye kadar artmış. Uçuş mesafesi artınca video aktarım mesafesi de 15 km’ye kadar çıkmış. Dronu denediğimiz sırada bulunduğumuz bölge epey rüzgarlı olmasına rağmen Mavic 3 bununla ilgili hiçbir sorun yaşatmadı notunu da buraya düşüyorum.
İlk kez Mavic Air 2’de denenen yeni çarpışma önleyici sensör yerleşimi ve çalışma algoritması Mavic 3’e de adapte edilmiş. Açılı olarak yerleştirilen sensörler hem karşıyı hem de yukarıyı tarayabilir hale gelmiş.
Teknik özellikler tabii saymakla bitmez, çok ince detaylara girmeden en büyük değişikliklere değinmeye çalıştım. Ama şöyle bir cümle kursam herhalde yanlış olmaz. Her yeni modelde olduğu gibi bir önceki modelin özelliklerinin yanındaki rakam değişmiş ve o özelliğin geliştirilmiş bir üst versiyonu kullanılmış.
Farklı Paket Seçenekleri
Gelelim bir de paket seçeneklerine… Mavic 3 ile ilk kez bir model 3 farklı şekilde kullanıcıya sunuldu. Standart, Fly More Combo ve Cine Premium Combo adındaki bu seçeneklerin birbirlerinden farklarına ve içeriklerine de değinelim.
Standart: Drone, kumanda ve bir adet bataryadan oluşuyor. Bu seçenekte maalesef çanta yok. Fiyatı yaklaşık 2.781 Dolar.
Fly More Combo: Standart seçeneğinin çantalı, 3 bataryalı ve ND filtreli versiyonu. Fiyatı yaklaşık 3.768 Dolar.
Cine Premium Combo: Seçeneklerin içinde en farklı versiyon bu. Farkı ne derseniz, en büyük farkı Apple ProRes video kaydını desteklemesi. Diğer büyük farklar ise akıllı kumanda ve bütünleşik 1 TB SSD hafıza. Bu modelin fiyatı ise yaklaşık 6.539 Dolar.
Not:
* Burada verdiğimiz fiyatlar Türkiye için yaklaşık fiyatlardır. Satın alacağınız yere ve döviz kuruna göre değişiklik gösterebilir.
* Bu pakete dahil olan akıllı kumanda bir öneki versiyonun üst modeli olduğu için, eski smart controller sahipleri maalesef kumandalarını Mavic 3 ile kullanamayacak.
Yazının genelinde bahsettiğim bütün iyi özelliklerin dışında tabii bazı eksi tarafları da var. Daha doğrusu, dronu kullandığım sürede beni rahatsız eden iki şey oldu. Bunlardan birisi hafıza kartının çıkartılıp takılması. Kart yuvası konum olarak gerçekten zor bir yerde diyebilirim. Ancak bundan daha da büyük olan sorun cihazın APAS açıkken özellikle sensörlerin çok obje algıladığı alanlarda ani hareketler yaparak sağa sola savrulması diyebilirim. Ancak bu sorunun zamanla yazılım yenilenerek düzeltileceğini düşüyorum.
YORUMLAR