2030 Yılının En Popüler 10 Tüketici Trendi

Tüketiciler, görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularımızla etkileşime girebilen bağlı teknolojilerin sunacağı bir dizi faydalı hizmetin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşmesini bekliyor.

Anı yaşamak mı? Paylaşmak mı?
Cep telefonu ile fotoğraf çekilir mi?
Sanatta Cambazlıklar
  • Tüketiciler, 2030 yılına kadar dijital duyusal deneyimlerine dayalı yeni hizmetlerin sunulmaya başlamasına olanak tanıyacak yeni “Duyuların İnterneti” teknolojilerinin ortaya çıkacağı beklentisini taşıyor.
  • Kullanıcı arayüzü olarak insan beyninin kullanılacağı bu teknoloji sayesinde, cihazlar insanların düşüncelerine tepki verecek ve yeni bir etkileşim paradigması yaratacak.
  • Tüketicilerin büyük bölümü, Duyuların İnterneti teknolojilerinin toplumu daha sürdürülebilir hale getireceğine inanıyor.

Tüketiciler, görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularımızla etkileşime girebilen bağlı teknolojilerin sunacağı bir dizi faydalı hizmetin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşmesini bekliyor. Duyuların İnterneti ile ilgili tüketici tahminleri dokuzuncusu yayınlanan Ericsson’un “ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendleri” raporunda yer alıyor.

anketgorsel - 2030 Yılının En Popüler 10 Tüketici Trendi

Duyuların İnterneti; Yapay Zeka (AI), Sanal Gerçeklik (VR), Artırılmış Gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon gibi teknolojilerle sağlanacak. Tüketiciler, 2030’da ekrana dayalı deneyimlerin, gerçeklikle neredeyse aynı olan çoklu duyusal deneyimlerle giderek daha çok rekabet edeceği görüşünü taşıyor.

Kapsamlı bir araştırmaya dayanan ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendleri 2030 raporu, yeni çıkan teknolojileri öncü olarak kullanmaya başlayan 46 milyon kişinin beklentilerini temsil ediyor.

Duyuların İnterneti teknolojisinin ana itici güçleri arasında üç boyutlu eğlence ve alışveriş, iklim krizi ve buna bağlı olarak iklim etkisini en aza indirme ihtiyacı yer alıyor.

Raporun yazarlarından biri olan Ericsson Consumer & IndustryLab Başkanı Dr. Pernilla Jonsson, “Şu anki akıllı telefonlara dayalı İnternet bağlanırlığından duyularımızın birbirine bağlanmasıyla oluşan çok boyutlu deneyimlere dönüştüğü bir dünyadan bahsediyoruz. Bu raporda giriş noktası olarak Artırılmış Gerçeklik gözlükleri temel alınarak, bunun tüketiciler için ne anlama gelebileceği araştırılıyor.  Tüketicilerin Yapay Zeka (AI), Sanal Gerçeklik (VR), Artırılmış Gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon teknolojilerinin sağlayacağı duyusal bağlanırlığın günlük yaşamımızda böylesine değişiklikler yapacağını öngörmelerini beklemiyorduk” diyor.

Raporun yazarlarından olan Ericsson Consumer & IndustryLab Araştırma Gündemi Başkanı Dr. Michael Björn ise konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:  “Bugünden geleceğin genellikle doğrusal olarak gelişeceğini hayal ediyoruz. Ancak, insanların tüm duyularının dijitalleştiği bir dünyanın beraberinde hangi fırsatları ve zorlukları getireceğini de düşünmemiz gerekiyor. Duyuların dijitalleşmesi iklim değişikliklerinde ve karbon ayak izinin azaltılmasında büyük bir rol oynayabilir. Evinizden dışarı çıkmadan işe gidebilir, tatile çıkabilir ve tüm dünyayı gezebilirsiniz.

Duyuların İnterneti, aynı zamanda bireysel mahremiyet konusuyla ilgili tartışmaları da hararetlendirecek. Örneğin, halk arasında duyularımızın ürün veya hizmet satın alırken manipüle edilebileceğine dair bir endişe var. İnsanlar bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını ve garanti verilmesini bekleyecekler.”

2030’a doğru en popüler 10 trend:

İnsan beyni kullanıcı arayüzü olacak
Tüketicilerin yüzde 59’u sadece bir hedef noktası düşünerek Sanal Gerçeklik gözlüklerinde gidecekleri yerin rotasını görebileceklerine inanıyor.

Tıpkı benim sesim
Tüketicilerin yüzde 67’si mikrofon kullanarak ailelerini dahi kandıracak kadar gerçekçi bir şekilde birinin sesini taklit edebileceklerine inanıyor.

İstediğiniz tüm lezzetler

Tüketicilerin yüzde 45’i yenilen her şeyi dijital olarak zenginleştiren ve böylece tüm yiyeceklerin istediğiniz tatta olmasını sağlayacak bir cihaz olacağını tahmin ediyor.

Dijital aroma

Her 10 kişiden 6’sı, tüm doğal kokularını deneyimlemek dahil ormanları veya kırsal bölgeleri dijital olarak ziyaret edebileceklerini tahmin ediyor.

Tam dokunma hissi

10 kişiden en az 6’sı ekrana dokunduklarında dijital simgelerin ve düğmelerin şeklini ve dokusunu ileten ekranları bulunan akıllı telefonlar olacağını tahmin ediyor.

Tümleşik gerçeklik

10 kişiden 7’si 2030 yılında Sanal Gerçeklik oyunlarının fiziksel gerçeklikten ayırt edilemeyeceğini düşünüyor.

Gerçek olarak doğrulanan haberler

“Sahte Haberler”in sonu gelebilir: Katılımcıların yarısı, kapsamlı doğrulamaların yapıldığı haber hizmetlerinin yaygınlaşmasını beklediklerini söylüyor.

“Kişisel gizlilik koruması” sonrası tüketiciler

Katılımcıların yarısı “kişisel gizlilik koruması sonrası tüketici” olacaklarını ifade etti: 2030 yılına kadar kişisel veri ile ilgili tüm sorunların çözülmesini ve böylece verilerin etkin olarak kullanıldığı bir dünyadan güvenli bir şekilde faydalanabileceklerini tahmin ediyor.

Bağlı ve sürdürülebilir

10 kişiden 6’sı Duyuların İnternetine dayalı hizmetlerin toplumu çevresel açıdan daha sürdürebilir hale getireceğine inanıyor.

Duyuya dayalı hizmetler

Tüketicilerin yüzde 45’i, alışveriş yaparken beş duyuyu da kullanabilmelerine olanak tanıyan alışveriş merkezlerinin olacağını tahmin ediyor.

Raporda yer alan bilgiler, Ericsson ConsumerLab’ın 24 yılı aşkın bir süredir devam eden global araştırma faaliyetlerine dayanıyor. Araştırma, dünya genelinde 15 şehirden ileri düzey internet kullanıcıları arasında internet üzerinden yapılan anketten elde edilen verilere dayanıyor. Anket, Bangkok, Delhi, Jakarta, Johannesburg, Londra, Mexico City, Moskova, New York, San Francisco, São Paulo, Şangay, Singapur, Stockholm, Sidney ve Tokyo’da bulunan tüketicilerle gerçekleştirilmiş.

YORUMLAR

WORDPRESS: 0